dik dur eğilme, aksanat seninle!

Yıl 1993, Aksanat’ta Kenan Evren resim sergisi açılır. Serginin bir ismi yok ama katalog kapağı bizi pastoral bir yolculuğa davet ediyor, çünkü Evren hemen Marmaris’e dönmek istiyor:

3

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/274291/Evren_in_tablolarini_kimler_aldi_.html

 

4

Ali Artun, “Diktatörün Sanatçılığı”: http://www.e-skop.com/skopbulten/diktatorun-sanatciligi/2454

 

Ardından -ve neyse ki- bir grup sanatçı Kenan Evren sergisine tepki olarak Beral Madra küratörlüğünde “Atsanat” isimli bir sergi yaptılar. Sergiye katılan sanatçılar:

5

Serginin basın bülteni: http://www.beralmadra.net/articles/basin-bultenleri/basin-bulteni-atsanat-sergi/

 

6

“Atsanat” sergisine ait bir görsel bulamadığımız için şimdilik Leyla ile Mecnun dizisinden İsmail Abi’nin bir performansıyla yetiniyoruz.

Gel zaman git zaman sanat ortamları değişti, Aksanat da değişti; “Akbank Sanat” oldu. Artık manzara resimleri değil, kavramsal çerçevesini ülkenin mühim entelektüellerinin oluşturduğu çağdaş sanat sergileri bekliyordu sanatseverleri. Arada ufak bir Teknosa kazası oldu gerçi, galerinin giriş katı bir teknoloji marketine dönüştürüldü, durum protesto edildi: http://v3.arkitera.com/sa10187-akbank-sanat-in-bir-kati-teknosa-ya-donusuyor.html 

Sonra da nasıl olduysa hemen bundan vazgeçildi ve eski sanat dolu, güzel günlerimize geri döndük.

Yıl 2013, Hasan Bülent Kahraman’ın Akbank Sanat’ın 20. yılı şerefine hazırladığı “Türkiye’de Çağdaş Sanat” kitabı piyasaya çıktı. Acaba kitapta Kenan Evren sergisiyle Atsanat sergisine de yer verilmiş miydi, bilemiyorum ama geçmişimizle yüzleşebilme konusunda çok iyi olmadığımızdan zannetmiyorum da. Eğer yüzleşilebilmiş olunsaydı gerçek bir değişimden bahsedebilirdik, olmadı. Tüm bu çağdaşlığın, kavramsallığın içinin boş olduğunu, gerçekte değişen bir şeyin olmadığını farketmemize yol açacak bir olay meydana geldi çünkü; yine bir diktatöre biat edildi.

Akbank Sanat’ın dört yıldır yürüttüğü Uluslararası Küratör Yarışması neticesinde bu yıl açılacak olan “Barış Sonrası” sergisi, açılışına çok kısa bir süre kala iptal edildi. Haberi önce küratör Katia Krupennikova, Facebook hesabından duyurdu: Kurum “Türkiye hâlâ duygusal sarsıntılar geçirmektedir ve bir yas sürecindedir. Bu nedenle sergi, konser ve performans gibi birçok etkinlik her gün iptal edilmektedir.” demişti ama daha önce planlanan etkinliklerini ve gelecek haftaya programlanan film festivalini gerçekleştirecekti. http://kulturservisi.com/p/akbank-sanat-turkiyedeki-siyasi-ortam-nedeniyle-baris-sergisini-iptal-etti

 

Ardından Akbank Sanat kamuoyuna, hiçbir şey anlaşılmayan kısa açıklamalarda bulundu: http://kulturservisi.com/p/akbank-sanat-iki-ayri-aciklamayla-baris-sergisinin-iptalini-savundu

8

Acaba sergi kapsamında göbek havalı, çalgılı çengili eğlenceler mi düzenlenecekti de içinde bulunduğumuz yas süreci nedeniyle yapılması uygun görülmemişti? Yoksa içinde bulunduğumuz savaş sürecinde barıştan söz eden herkesin bir anda terörist ilan edilivermesiyle bunun bir ilgisi olabilir miydi?

 

Akbank Sanat hızlıca bir hüküm vererek sergiyi iptal etti ama yarışmanın koordinatörü Başak Şenova, taraflı bir açıklama bekleyenleri hayal kırıklığına uğratarak gri alanda kalıyor, yapıcı olmaya önem veriyordu: http://sanatatak.com/view/Basak-Senovadan-Akbank-Baris-sergisi-iptali-uzerineGri-alanda-kalmaya-kararliyim/2577

9

Sergi iptal edildikten sonra yapıcı olup ne yapabileceğini düşündü bilemiyoruz ama açıklamasındaki şu cümle gerçekten garipti: “Akbank Sanat, ne sergi, ne küratör, ne de sanatçılar hakkında tek bir olumsuz cümle sarf etmedi ve sessizliğini korudu.” Cümledeki dilbilgisi hatası bir yana, Akbank Sanat sergi, küratör ve sanatçılar hakkında neden olumsuz bir cümle sarf etsin? Düzenlediği yarışmayı kazanmış, ön hazırlıklarını tamamladığı bir sergi hakkında hakkında “rezaletti zaten, o sanatçılar da ne kendini beğenmişti öyle!” falan mı diyecekti?

Şenova’nın yapıcı tavrı bir şey yapmaya yetmeyince yarışmadaki görevinden ayrıldığını duyurdu, çabalamıştı çabalamıştı ama tarafların tutumları bir şey yapabilmesine izin vermemişti işte, yine tarafsızlığını koruduğu bir açıklama: http://kulturservisi.com/p/basak-senova-baris-sonrasi-sergisini-sansurleyen-akbank-sanattaki-gorevinden-ayrildi

10

 

İptal edilen serginin sanatçıları ortak bir metinle sansürü kınadılar: “Barış Sonrası Sergisi’nin sansürlenmesi, şirketlerin imajlarını güçlendirmek için sergi üretimlerini finansal olarak destekledikleri, ancak politik çıkarlarına uymayan sanatçı ve işlerin ortaya çıkması durumundaysa bu sanatçı ve işlerini acımasızca yok saydıkları bir döngüyü görünür kılmaktadır.” http://sendika10.org/2016/04/baris-sonrasi-sergisini-iptal-eden-akbanka-sanatcilardan-tepki/

 

Uluslararası bir heyet konuyla ilgili Akbank Sanat’a bazı sorular yöneltti ancak ne şaşırtıcıdır ki cevap alamadı, konuyla ilgili bir metin yayınlandı ardından: http://kulturservisi.com/p/baris-sonrasi-sergisini-sansurleyen-akbanka-uluslararasi-tepki-neden-korktunuz

11

 

Ece Temelkuran’ın sergi için yazdığı metin: http://t24.com.tr/yazarlar/ece-temelkuran/baris-sonrasi-turkiyede-tekillik,14267

Fırat Arapoğlu’nun sansürle ilgili yazısı: http://haber.sol.org.tr/blog/sanat-uzerine-notlar/firat-arapoglu/akbank-sanat-sansur-ve-olmasi-gereken-150797

 

İptal kararının ardından küratör Katia Krupennikova’yla yapılan bir söyleşide, sergi iptal edilmeden önce de sergideki bir işin sansürlendiğini öğrendik: “Sergide tek bir Türk sanatçı vardı: Belit Sağ. İkimiz de Amsterdam’dan geliyorduk ve Belit Sağ en başından beri sergi sürecinin içinde yer alıyordu. Serginin İstanbul’da düzenleneceği belli olduğunda, bir Türk sanatçının olması beni oldukça sevindirmişti. İlk teklifi Ayhan Çarkın ile ilgiliydi. Başta kabul edilmiş olmasına rağmen, Akbank Sanat Çarkın’ın çok hassas bir durum teşkil edeceğini ve eseri sergilemeyeceklerini belirtti. Bu durumun ardından Belit Sağ doğrudan Akbank Sanat’a bir tepki olarak temsil ve sansür politikalarını konu alan bir eser ortaya çıkardı.” http://kulturservisi.com/p/akbank-sanatin-sansurledigi-baris-sergisinin-kuratoru-karar-korkunun-gostergesi

 

İşler giderek daha çetrefil bir hâl alıyor, bir rezaleti kaldırdığınızda altından başka bir tanesi çıkıyordu. Sansürden önce de sansürlenen işin sahibi belit sağ’ın açıklamasıyla bu matruşkaya dönen sansür süreci ve yine Akbank Sanat’ın uyguladığı sansürler hakkında hiçbir açıklama yapmayışlarıyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olduk:  http://t24.com.tr/haber/belgeselci-belit-sag-anlatti-akbank-sanat-ayhan-carkini-konu-alan-videoyu-nasil-sansurledi,340696

 

 

Açık Radyo’da belit sağ ile yapılan söyleşi: http://acikradyo.com.tr/acik-dergi/baris-sonrasi-cevapsiz-bir-sansur-hikayesi

 

belit sağ’ın Akbank Sanat’ta gösterilmeyen video işi daha sonra DOCUMENTARIST İstanbul Belgesel Günleri kapsamında Salt Galata’da gösterildi. Videoyu sanatçının Vimeo kanalı aracılığıyla da izleyebiliyor ve Akbank Sanat’ın kendisiyle yüzleşebilme fırsatını nasıl teptiğini böylece görebiliyoruz:

 

 

90’lar cehenneminde sanatçılar Kenan Evren sergisini başka bir sergi yaparak protesto edebilmişlerdi. 2010’lar cehennemi çok daha korkunç olmalı ki, bu kez bırakın sergiyi daha küçük çaplı bir eyleme bile rastlayamıyoruz. Bir takım sanat insanları çeşitli vesilelerle Akbank Sanat binasına girip çıkmakta, oradaki etkinliklere katılmaya devam etmekte bir sakınca görmüyorlar. Bu durumda bu kurumlar böyle davranmaya, her defasında daha da baskıcı ve pervasız olmaya niye devam etmesin?

 

 

 

Yorum bırakın